Kadınların spor ve fiziksel aktiviteye katılımı bir haktır
Sağlıklı bir yaşam tarzının vazgeçilemez bileşenlerinden biri olan spor ve fiziksel aktiviteye katılım temel bir insan hakkıdır (UNESCO, 1978). Dünyada büyük bir çoğunluk, çeşitli nedenlere bağlı olarak spor ve fiziksel aktiviteye katılım hakkından yoksundur. Sağlığın önemli tehditlerinden birinin hareketsiz yaşam olduğu artık biliniyor. Bilinen bir diğer gerçek ise, dünyada ve ülkemizde kadınların erkeklere kıyasla daha hareketsiz bir yaşama sahip oldukları ve hareketsizliğe bağlı sorunların kadınların sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştığıdır.
Spor ve fiziksel aktiviteye katılım hem fizyolojik hem psikolojik açıdan sağlıklı bir yaşamın koşuludur. Düzenli olarak fiziksel aktiviteye katılım hareketsizliğin neden olduğu kalp damar hastalıklarının, diyabet, kemik erimesi, hipertansiyon ve şişmanlık gibi rahatsızlıkların gelişmesini ve ilerlemesini engellediği, kaygı ve depresyonun azalmasında, kendine saygının ve güvenin artmasında önemli rol oynadığı bilinmektedir. Maalesef kadınlar ve kız çocuklarının büyük çoğunluğu fiziksel aktivitenin bu olumlu katkılarından yeterince yararlanamamaktadır. Bunun nedeni kadınların toplumsal yaşamda çok fazla engelle karşı karşıya kalmalarıdır: kadınların ve kız çocuklarının ilgi ve ihtiyaçlarına uygun hazırlanmayan spor programları, toplumsal cinsiyet rolleri, ev içi sorumluluklar, çocuk bakımı, ulaşım zorlukları, zaman yokluğu, güvenlik sorunları, yetersiz tesisler, sosyal destek yokluğu ve özellikle de yoksulluk.
Araştırmalar sporun her konumunda (sporcu, antrenör, hakem ve yönetici) ve her düzeyinde (rekreasyonel ve profesyonel) kadınlar ve erkekler arasında ciddi bir cinsiyet uçurumunun olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte özellikle yoksul kadınlar ve engelli kadınlar özel konumlarından ve toplumsal statülerinden/sorunlarından ötürü spor ve fiziksel aktivite alanındaki cinsiyet eşitsizliğine iki kat maruz kalmaktadır.
Kadınlar için Spor ve Fiziksel Aktivite Derneği (KASFAD) olarak diyoruz ki “Herhangi bir amaç -serbest zaman, sağlık ve üst düzey performans- için spor ve fiziksel aktiviteye katılımda eşit fırsatlara sahip olmak, ırkı, rengi, dili, dini, mezhebi, cinsel yönelimi, yaşı, medeni durumu, engelli olması, politik görüşü ve sosyal kökeni ne olursa olsun her kadının hakkıdır”. Bütün kadınların ve kız çocukların bu haktan yararlanabilmelerinin koşullarını sağlayacak politikaların oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla KASFAD’’ın kuruluşunu gerçekleştirdik.
KASFAD olarak; kadınların ve kız çocuklarının spor ve fiziksel aktiviteye katılımlarının desteklenmesine yönelik politikaların oluşturulması için geliştireceğimiz akademik ve sosyal projeler aracılığıyla ülkenin her kesimi ve bölgesinde kadınları ve kız çocukları spor ve fiziksel aktiviteye yönlendirecek alt yapıların oluşmasında söz sahibi olan özel sektör ve devlet kurumlarıyla bağlantıları ve koordinasyonu sağlamayı; sporda başarılı olmuş kadınları toplumla kaynaştırarak, kız çocuklarına ve kadınlara spor ve fiziksel aktiviteye katılımın yararlarını anlatarak onları bilinçlendirmeyi; kadınların spor alanında lider ve karar verici olma potansiyellerini oluşturmayı; medyayı sporda cinsiyet eşitliği konusunda daha bilinçli yayın yapması için teşvik etmeyi amaçlamaktayız.
KASFAD olarak; bu amaçlarımızı gerçekleştirmek için çalışmalarımızı başlattığımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyor, ülkemizde kadınların ve kız çocuklarının spor ve fiziksel aktiviteye katılımlarını gündemine alan kurumları ve bireyleri birlikte çalışmaya davet ediyoruz.
Not: 2012 yılı, Türkiye’de kadın sporu için önemli bir tarihtir. 2012 Londra Olimpiyatlarına tarihinin en yüksek kadın sporcusu sayısıyla katılan Türkiye kafilesindeki bütün kadın sporculara, Olimpiyat şampiyonu olan Aslı Çakır Alptekin, Olimpiyat gümüş madalyası alan Gamze Bulut ve Nur Tatar’a bizlere verdikleri ilham ve cesaret için teşekkür ederiz.
Kadınlar için Spor ve Fiziksel Aktivite Derneği (KASFAD), Yönetim Kurulu